Baklava Denince, Bozkaya Baklava!

Kategori: Blog, Baklava Dünyası | 0

Türkiye’nin dört bir yanında adı geçer ama tadı bir başka yer eder: Bozkaya Baklava. O altın sarısı kat kat hamurun arasında gizlenen ceviz ya da fıstık… Şerbetiyle dans eden çıtır çıtır katmanlar… Damağımızda yankılanan o eşsiz tat. Peki, bu lezzetin adı geçtiğinde akla ilk gelen kim? Cevap çok net: Bozkaya. Bazı insanlar için Bozkaya baklava, doğup büyüdüğü semtin kokusu gibidir. Memleketten kilometrelerce uzakta bile “şurada Bozkaya’nın baklavası varmış” dendi mi, yoldaşını bırakıp giden çoktur. Çünkü bu tat, bir nostaljidir. Bir memleket özlemi, bir ev sıcaklığı, bir iç huzurudur.

Bozkaya Kimdir, Neden Bu Kadar Meşhur?

Bazı isimler vardır; marka olmadan da markadır. Bozkaya da tam öyle bir hikâyenin kahramanı. Ne sadece bir pastane zinciri, ne de sıradan bir tatlı ustası. O, baklavanın ruhunu bilen, hamuruyla konuşan, şerbetiyle şiir yazan bir ustalık geleneğinin adı.

Bozkaya’nın mutfağına giren biri bilir ki burada her katman sevgiyle açılır, her ceviz tanesi özenle dizilir. Tariflerde gram hesabı değil, gönül ölçüsü geçerlidir. İşte bu yüzden bir lokma aldığında çocukluğuna ışınlanırsın, bayram sabahını hatırlarsın, annenin gizli sakladığı tatlı tabağı gözünde canlanır. Çünkü Bozkaya sadece baklava yapmaz, anı üretir.

Sadece Tat Değil, Bir Gelenek

Bozkaya’nın baklavasını diğerlerinden ayıran şey sadece malzeme kalitesi değil. Olay, hamura geçmiş bir kültür meselesi. Her katında Antep’in güneşi, Gaziantep’teki çıraklık günlerinin teri, dededen kalma ustalığın izi var. Bozkaya, baklavayı ticari bir ürün olarak değil, bir miras olarak görüyor. Bozkaya’nın baklavasını ilk kez tadan biri, bir daha sıradan tatlılara dönemez. Çünkü bu baklava sadece bir tatlı değil, anlatılamayan bir duygudur. Hani bazı şeyler vardır, kokusu seni yıllar öncesine götürür. İşte Bozkaya’nın tepsisinden çıkan o ilk buhar, seni çocukluk sofralarına davet eder. Bayram sabahına, dede evine, annelerimizin sakladığı o “misafir gelince açılır” kutulara götürür. Bozkaya’da yediğin baklavada sadece şeker yoktur. Sabır, emek, tutku ve gelenek vardır. Sadece mideye değil, kalbe de hitap eder.

Lezzet Değil, Karakter Meselesi

Birçok yerde iyi baklava bulursun ama Bozkaya’nınki biraz başka. Çünkü orada ustalıkla birlikte karakter de işin içine karışır. “Bugün kâr değil, kalite önemli” diyen bir anlayışla yapılır her tepsi. “Yiyen bir daha gelir” düsturuyla çalışılır. Sadece lezzeti değil, sadakati de yoğurur Bozkaya. Bozkaya ismini büyüten şey, ne sosyal medya reklamlarıdır ne de göz boyayan ambalajlar. O ismi büyüten, her sabah şafakla başlayan hamur yoğurmalar, ölçüsüz sevgiyle serpilen iç harçlar ve bıçak sesinin bile saygı duyduğu ustalıktır. Kolay mı sanıyorsun? O tepsiye dökülen sadece şerbet değil, bir ömrün birikimidir.

Baklavanın rengi sarı altın gibi parlıyorsa, onun arkasında yılların tecrübesi, yılların eli var. Her dilim bir elmas gibi kesilir, ama değeri sadece gramla ölçülmez. Bozkaya’da her parça bir ustanın imzasıdır. Herkes tatlı yapabilir ama herkesin baklavası hafızaya kazınmaz. O yüzden “baklava” kelimesi ağzından çıktığında, aklına ilk gelen “Bozkaya” oluyorsa, sen doğru yerdesin. Çünkü lezzet geçici, ama iz kalıcıdır. Ve bazı tatlar vardır, sadece ağızda değil, hayatta yer eder.

Sende bu lezzete ve bu aileye katılmak istersen bir TIK uzağındayız..